Teknoloji oldukça derin bir kavramdır. İnsanlara "Teknoloji nedir?" diye sorduğumuzda cevap olarak genelde İnternet, Cep Telefonu gibi günlük hayatından örnekler verir. Teknoloji, insanların ihtiyaçlarına yönelik yardımcı araç ve gereçlerin yapılıp üretilmesi için gerekli olan yetenek ve bilgidir. İnsanoğlunun bilimi kullanarak hayatı kolaylaştırmak için yaptığı her şeydir.
Doğumumuzdan ölümümüze kadar tüm anlarımızda teknoloji bize dokunmaktadır. Hayatımızın her alanına yayılan teknolojiden kopmak imkânsız oldu. Zararlarını düşünmeden, sınırsızca “faydalarını” kullanmaya da devam ediyoruz.
Teknolojiyle beraber öğrenme ve öğretmenin yeni yöntemleri, bilgiye ulaşmayı ve öğrenmeyi basit, ulaşılabilir ve daha kolay hale getirdi. İnternet teknolojisi bilgi okyanusu olduğu için eğitim sektörü için bir devrim olmuştur.
Bu gelişmelerle beraber öğretmenin rolü saf bilgi vermekten çok büyük bilgi yığınlarından doğru ve istenilen bilgiye nasıl ulaşılacağını göstermeye dönüşmüştür.
Değişen ve gelişen bilgiyi de takip edip öğrencisine ulaştırmak, teknolojiyi kullanarak yeni öğrenme ortamları yaratmak ise aranılan değil zorunlu bir özellik olmuştur.
2000 yılı ve sonrası doğanlara ise Z kuşağı deniyor. Z kuşağı ülkemizin %31’unu oluşturuyor. Teknolojinin içine doğan, daha doğmadan fotoğrafları çekilen, kalp sesi kaydedilen, doğar doğmaz ekranlarla tanışan bu kuşak doğuştan teknolojik.
Bu kuşağın ebeveynleri ve öğretmenleri olan bizler kendimizi çağın teknolojik gerekliliklerinden ve yeterliliklerinden uzak tutarsak öğrencilerimiz ve çocuklarımızla aramızdaki kuşak farkı onlarla iletişim kuramayacak ve onlara bilgi aktaramayacak kadar açılacaktır.
Bu bağlamda Teknoloji Enstitüsü; yukarıda ifade edilen sorumluluğu yerine getirmelerinde öğretmenlerimize rehberlik edebilmek için ve onların teknolojik donanımlarını artırmaya yönelik bir dizi eğitim verecektir
Detaylı bilgi ve başvuru için Tıklayınız